Logo tasarımı; bir ürün, hizmet ya da kurumun imzası niteliğini taşımaktadır. Kurumsal kimlik sisteminin en önemli unsuru olan logo, markalaşmanın ilk adımı olarak sayılmakla beraber bilinirlik ve itibar açısından da en önemli gereksinimdir.
İçerik Haritası
ToggleLogotype Nedir?
Aynı zamanda “word mark” yani kelime işareti olarak da anılan logotype, bir markanın isminin logo halinde tasarlanması anlamına gelmektedir. Kurumun ya da markanın adı görselleştirilerek bir bütünlük sağlanmakta ve özellikle yeni kurulan işletmeler veya yeni çıkan markalar için ismin kamuda yaygınlaştırılmasını ve marka kimliğiyle bütünleştirilmesini kolay hale getirmektedir.
Logotype’da markanın adının kullanılacak olması tasarımcının yaratıcılığı açısından önemli bir sınırlama olmakla beraber, markanın sunduğu ürün veya hizmetle doğrudan ilişkili değilse bütünlük ya da bilinirlik sağlama açısından yeterince etkili olmayabilir. “Facebook”ta olduğu gibi doğrudan ürünü ya da sunulan hizmeti içerdiğinde kamu tarafında hızlı bir kabullenme ile yüksek oranda bilinirlik sağlanılabilir.
Amblem Nedir?
Logomark ya da amblemler genellikle logonun bir parçası olarak karşımıza çıkabileceği gibi tek başına logo görevi üstlenmiş olarak da kullanılabilir. Güçlü bir marka kimliği yaratıldığında ve markanın logotype kullanmaya ihtiyaç duymadığı durumlarda amblem başlı başına logo görevi görerek bilinirlik açısından çok daha etkili bir süreç oluşturabilir.
İyi ve uyumlu bir amblem güçlü bir marka kimliği yaratılmasında ve görsel öğenin öne çıkarak güçlü imaj çizmesine izin verir. Amblemler tasarımcı açısından da sınırsız bir yaratıcılık alanı bırakarak daha özgün ve görsel açıdan tatmin edici tasarımların ortaya çıkmasını sağlar.
Amblemlerin tek başına kullanılması güçlü bit etki alanına sahip olmayan markalar için bir kaosa neden olabilir. Markanın ismini içermediği için henüz kurulmuş bir kuruma tanınırlık açısından bir fayda sağlamayacağı gibi insanlar markayı fark etmeden sıradanlaşarak dikkat çekmekten uzak, unutulmaya mahkum bir sürece neden olabilir.
Logotype, Amblem ve Logo Tasarımı Arasındaki Fark Nedir?
- Logotype ve amblem yalnız kullanılabilen yarım görsel öğelerdir, logo ise bu iki öğenin birleşmesiyle ortaya çıkan bir bütündür.
- Logotype, amblem gibi bir sembolden değil bir isimden oluşur. Amblem sadece sembolden ya da harften oluşurken logo her ikisini de kapsayan bir tasarımdır.
- Logotype, markanın isminden meydana gelir, amblem ise ürün, hizmet ya da markayı temel alarak oluşturulan orijinal bir tasarımdır. Amblem, içeriğinde bir şeyi barındırma zorunluluğu olmayan, tamamen yaratıcılığa bırakılmış bir semboldür. Markanın adı, anlamı, kurum için önemli olan ya da hikaye olan herhangi bir öğe kullanılabilir.
- Logo, bir bütün olarak amblem ve logotype tasarımlarını ieçrinde barındırsa da markalaşma tamamlandıkça ve bilinirlik arttıkça logotype geri planda kalır ve sadece amblem bütün markayı ifade edebilecek kadar güçlenir.
- Sadece logotype ile başlamak, sadece amblem ile başlamak gibi riskli unsurlar taşıyabilir. Ancak logonun tamamı belirlenerek kullanıldığında özellikle yeni kurumlar için büyük bir avantaj haline gelebilir.
- Logo tasarımları genellikle letraset kataloğundan alınmış gerçek harf karakterini yansıtır. Logotype’ta ise karakterler yeniden tasarlanarak, yeni bir grafiksel düzenleme yaratılabilir.
Logonun Tarihçesi
İnsanlar varoluşlarından beri kendilerini ifade etmek için çeşitli yollar kullanırlar. Yüzlerce hatta binlerce yıl önce bile logo tasarımından ve logo ile beraber kullanılan amblemin varlığından ve günlük kullanımından söz edilebilir. Kayıt altına alınan tarih boyunca sayısız farklı şekilde sembolik tasarım çalışmaları yapılmıştır.
Logo tasarımının tarihi, eski aile armaları, hiyeroglifler ve sembolizm ile paraleldir. MÖ 70.000 ve MÖ 7000 yılları arasında dünyanın çeşitli yerlerinde yapılan mağara resimleri grafik sanatının temellerini oluşturmaktadır. Sonrasında birçok eski uygarlık tarafından farklı inançları ve fikirleri sembolize eden tasarımların günlük hayata taşınmasıyla bugün kalıntıların üzerinde gördüğümüz desenler ve grafiksel tasarımlar oluşturulmaya başlanmıştır. Tarihin her döneminde insanlar kendilerini ve kültürlerini sembol ve resimlerle anlatarak bir bilinirlik ve kurumsallaşma, bütünleşme sağlamışlardır.
MÖ 4000 yıllarından itibaren Eski Mısır’da geliştirilen hiyerogliflerle doğada var olan görüntü ve sesler somut, anlatılabilir bir hal almıştır. Mısır’da geliştirilen ızgara sistemiyle tasarımlar matematiksel olarak boyutlandırılarak çoğaltılması kolay bir hale getirilmiştir. Bu gelişme logo tasarımının temellerinden biridir. Bu sistem sayesinde oranlar hesaplanabilir ve aynı tasarım defalarca yapılabilir bir hale getirilmiştir. Aynı dönemde Çin’de gelişen kaligrafi de hiyeroglifler gibi ses ve görüntülerin sembolleşmesine ve dillerin yaratılmasına temel olmuştur. Aynı zamanda bu sembollerin üretimi sanatsallaşarak yeni bir düzen getirmiştir. Resim ve heykel sanatının gelişmesi, yazının bulunması gibi süreçleri peşinden sürükleyen bu eski çağlarda da insanlar görsel sanatın daha büyük kitlelere ulaşacağının farkına varmışlardır.
Logonun ilk sürümleri Orta Çağda tabelalar ve mühürlerde kullanılmaya başlanmıştır. Bunun yanı sıra savaşlarda uygarlıkların kendilerine ait armaları olması dost-düşman ayırdına varmayı kolaylaştırırken bir tarafta yer almak aynı zamanda o tarafın armasına sahip olma fikrini gelişmiştir. Markalaşmanın, bir markanın insanlardan tarafından sevilerek görünür hale gelmesinin temelleri de armalarla başlamıştır.
Orta Çağ Avrupası’nda, Aristokrasi dışında kimsenin okuma yazma bilmemesi verilen hizmetin insanlara ifade edilmesi için başka yollar aranmasına neden olmuştur. Böylece her dükkan ya da hizmet için farklı semboller üretilmiş ve bu semboller zamanla evrensel bir hal almıştır. Günümüzde bile dilini bilmediğimiz bir ülkede, berber dükkanları ya da eczaneler, hastaneler gibi hizmet veren yerleri sembolleriyle tanıyabiliyoruz.
Farklı ihtiyaçlar neticesinde ürün paketlerinin içerisinde ürün hakkında bilgi vermek amacıyla kullandığı sembolleri onların markaları oldu. Artık insanlar ürünün adıyla değil markasıyla anımsayarak sevdikleri markanın renklerine ya da sembolüne sempati geliştirmeye başlamışlardır.
Sanayi devriminden sonra, gelişen reklamcılık endüstrisi sayesinde günümüz şartlarına uygun logoların, amblemlerin ve fontların geliştirilmesiyle sektörün hızlı bir şekilde ilerlemesi sağlanmıştır. Logo ve amblemlerin yayılmasıyla birlikte geleneksel, sade yazı tipinin ötesine geçilerek dekoratif ve öznel fontlar oluşturularak tipografinin de gelişmesi hızlanmıştır. Ticari gelişmeye pararel olarak ilerleyen reklamcılık endüstrisi grafik tasarım pazarının da genişlemesine katkıda bulunmuştur.
Günümüzde logo tasarım; bir ürün, hizmet ya da kurumun imzası niteliğini taşımaktadır. Kurumsal kimlik sisteminin en önemli unsuru olan logo, markalaşmanın ilk adımı olarak sayılmakla beraber bilinirlik ve itibar açısından da zaruri bir gereksinim haline gelmiştir.
Şirketler İçin Logo Ne Anlama Gelir? Neden Logo Tasarımına İhitiyacımız Var?
Logo tasarımı, bir şirketin, ürün ya da hizmetin anlamını veya tanımını içinde barındıran görsel imzasıdır.
Logoya ihtiyaç vardır çünkü hedef kitleye ulaşmanın en hızlı ve kısa yolu görsel öğeleri kullanmaktır. Söz ya da yazıyla anlatılan içeriklerin etkileme süresi çok uzun, etkin olma süresi çok kısadır. Ancak logo gibi görsel bir öğenin etkileme süresi çok kısa, etkin olma süresi sınırsızdır.
Günümüzde insanların sahip oldukları zaman, okuyup anlamaya ya da dinleyip karar vermeye yetmez. Bu nedenle sadece göz atarak algılayabilecekleri ve hızla karar vermelerini sağlayacak görsel öğeler avantajlı bir durum yaratır.
Kurumsal reklamın en önemli ve aslında en kolay unsuru olan logo, bir şirkete halkla ilişkiler alanında üstünlük sağlar ve kurumun bütünlüğünü koruyarak anlaşılır ve akılda kalıcı bir görsel hatıra oluşturulmasını sağlar.
Logo Nerelerde ve Nasıl Kullanılmalıdır?
- Web sayfalarında: Logo ihtiyacı karşılandıktan sonra dijital dünyada varolmanın en önemli adımı web sayfasına sahip olmaktır. Sunulan ürün, hizmet veya markanın yayılmasının en hızlı yolu online ortamlarda varlık göstermesidir. Online ortamda oluşturulan ilgili bütün alanlarda logoyla beraber sunulan marka kısa sürede büyük bir bilinirlik elde edecektir.
- Kartvizitlerde: Profesyonelce hazırlanmış bir logoyla tasarlanan kartvizit markayı ve kişiyi başarıyla temsil ederken konferans, toplantı gibi etkinlik ortamlarında hem tanıtım hem de prestij açısından önemli bir güç kaynağı olacaktır.
- Ambalajlarda: Markanın sunduğu ürünlerde kullanılan renkler ve fontlar da markanın kurumsal kimliğiyle bütünlük sağlamalıdır. Bütün tasarımın en önemli öğesi ise logodur. Ambalajlarda, üretimi yapan markanın yer alması güvenirlik ve bilinirlik olgularında fark yaratacağı gibi ambalaj tasarımını daha uyumlu ve şık bir hale getirebilir. Ürünün markanın önüne geçtiği bazı durumlarda ise ürünün üzerinde yer alan logo markanın gelişimine büyük katkı sağlayarak pazarlama aşamasında kuruma büyük getirileri olacaktır.
- Online Dökümanlarda: E-Postalar, sosyal medya kapakları, adwords reklamları gibi online olarak varlık gösterilen her alanda web sayfasında olduğu gibi logoyu açık ve anlaşılır bir şekilde kullanmak, müşterilerin veya iş ortaklarının markaya aşina olarak güven duymasını sağlar.
- Etkinliklerde: Standlar, afişler, bannerlar, broşürler gibi etkinlik alanlarında kullanılan basılı materyallerde de en büyük reklam aracı logodur. Marka hakkında kısa ama yeterli bilgiyi vererek hedef kitleyi çekmek amacıyla kullanılan logolar, böyle kalabalık ortamlarda rekabet avantajı olarak markayı görünür kılar.
- Diğer Alanlar: Basılı ya da dijital ortamlarda markanın varlık gösterdiği ya da sahip olduğu bütün ürün ve hizmetlerde logonun kullanılması doğru bir pazarlama stratejisinin uzantısıdır.
Font Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Logo tasarımının ayrılmaz bir parçası olan font (yazı tipi), doğru seçildiğinde markanın kaderini değiştirebilecek bir güce sahiptir. Markanın bilinirliği yazı tipinin önüne geçtiğinde ise yazı tipi artık o markanın adıyla anılmaya başlar ve bu da marka için büyük bir reklam avantajı sağlar.
Marka yaratırken, logo tasarlarken, yazı tipi seçerken, afiş ve banner gibi tasarımlar yaparken dikkat edilmesi gereken kurallardan en önemlisi “sadelik” olmalıdır. Bütün tasarım eğitmenlerinin ve uzman grafikerlerin vereceği öğütler sade ve anlaşılabilir bir tasarım yapılmasına yöneliktir. Bu durumda logoda -ve diğer kurumsal kimlik öelerinde- kullanılacak fontun okunaklı ve sade olması özgün olmasından daha büyük bir öneme sahiptir. Okunamayan bir fontla tasarlanmış logo, öncelikle güven duygusu açısından sonrasında itibar açısından oldukça olumsuz bir hava yaratacaktır. Kullanılan font ne olursa olsun yazı tipinin kalınlığı ortalama olarak aynı değerde olmalıdır. Dijital ve baskı materyallerinde doğru ve dağılmamış bir logo tasarlamak için aşırı kalın ya da çok ince büyüklüklerden kaçınarak sade ve teknik olarak doğru olan bir büyüklük tercih edilmelidir.
- Basitlik: Sade ve kolay bir yazı tipiyle tasarlanan logo, ürün ve hizmetlere uygulanması ve çoğaltılması açısından avantaj yaratacaktır. Büyük ya da küçük öğelere uygulanırken sorunsuzca ayarlanabilir nitelikte olmalıdır.
- Analiz: Başarılı rakip markaların hangi fontu kullandığı analiz edilmesi gereken önemli bir kaynak niteliğindedir. Taklit etmek ya da tam tersini yapmak için değil başarıya ulaşırken kullanılan fontun ne kadar etkili olduğunu anlamak için araştırılması gereken bir konudur.
- Uyumlu: Dijital alanda varlık gösterip dijital hizmetler veren bir markanın kıvrımlı hatlara sahip, süslü ve okunaksız bir font kullanması güven uyandırmaz. Bu noktada font seçilirken yapılan işe uyumluluğu, beğeni duygusunun önüne geçmeli ve daha profesyonel bir bakış açısı yakalanmalıdır.
- Sadelik: Logoda ve diğer kurumsal kimlik öğelerinde ve hatta web sayfasında birden fazla font kullanımı istikrarsız bir görüntü ortaya çıkaracağından markanın güvenilirliğini olumsuz yönde etkileyebilir. Sektör araştırması yapıldığında büyük ve itibarlı şirketlerin tek bir fontla yol aldıkları, küçük şirketlerin ise birden fazla fontla varlık çabalarını desteklemeye çalıştıkları görülebilir.
- Özgünlük: Her yerde görülen ve varlığını kanıtlamış fontlar marka için özel bir anlam ifade etmez. O anda popüler olan fontların bir süre sonra belki hiç kullanılmayacağı ve popüler akımlara kapılmanın uzun vadeli bir şirket için dezavantaj haline gelebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle markaya en uygun fontun seçilmesi aşamasında az kullanılan bir font da seçilebilir.
Logo Tasarımı Süreci
- Neden logoya ihtiyaç duyulduğunun anlaşılması: Logo, marka için yaratılmak istenilen ilk izlenimin başlangıç noktasıdır. Müşterilerin ilk gördüğü ve marka hakkında ilk izlenimlerinin oluştuğu noktada markayı temsil eden tek öğe logodur. Bu kadar önemli bir öğenin markaya uygun ve etkili bir temsil yeteneğinin olduğundan emin olunmalıdır. Girilen sektörel rekabet ortamında iyi bir logonun varlığı büyük bir avantaj sağlar.
- Marka kimliğinin tanımlanması: Logonun tasarım aşamasına geçilmeden önce, markanın kimliğinin tam olarak belirlenmesi ve anlaşılması gerekir. İyi açıklanmış marka kimliği, logonun tasarlanması sırasında yaratıcılığın ve özgünlüğün artmasını sağlayarak eşsiz bir kimlik yaratılarak markanın öne çıkmasına yardım eder.
- Tasarım için esin kaynağı ya da çıkış noktası bulunması: Logo tasarımının en zor kısmı muhtemelen bir çıkış noktası yakalamaktır. Farklı birçok fikrin bir sepette toplanıp hedef kitlenin istekleriyle harmanlanması yani müşteriler için ilgi çeken fikirlerin öne çıkmasıyla analiz ve tartışma tamamlanarak tasarım için belli bazı fikirler toplanabilir.
- Rakiplerin analizi: Sadece logo tasarımında değil, bir şirketin kurulmasından itibaren her aşamada ve her üründe rakip şirketlerin izlediği yollar gözden geçirilmeli, başarıları ve başarısızlıkları analiz edilmelidir.
- Tasarım tarzının belirlenmesi: Fontların farklı çağrışımlar yapması gibi logoların çizim tarzları da farklı anlamlar oluşturarak farklı kitlelere hitap eder. Bu aşamada markanın kimliği göz önünde bulundurularak en uygun tasarım tarzının belirlenmesi gerekir.
- Doğru logo tipinin bulunması: Monogram, logotype, amblem, abstract logo gibi farklı tiplerdeki logo formlarından en uygun olanının seçilerek uygulanması markayla bütünlük oluşturması açısından büyük önem taşır.
- Renklerin seçilmesi: Renkler farklı alanlarda farklı anlamlar ifade eder. Her sektörün kendine göre bir renk skalası olmakla beraber sektörün renklerinin dışına çıkmak her zaman kötü sonuçlar doğrumaz. Farklı ama yaratıcı bir tasarıma sahip olan logo renk kriterlerine uymasa bile başarılı olabilir. Renklerin sektörel ya da duygusal anlamları göz önüne alınarak ya da markaya uyumlu bambaşka renkler seçilerek tasarım yapılabilir. Logoda kullanılacak ana renklerin yanında kurumsal kimlikte belirtilen tamamlayıcı renkler de markanın bütünlüğüne aykırı olmamalıdır.
- Fontun belirlenmesi: Öncelikle Serif, Sans Serif, Script ve Display gibi ana başlıklardan oluşan temel font kategorilerinden birini seçerek tasarım stratejisi belirlenir. Daha sonra spesifik olarak kullanılacak ana ve yardımcı fontlar belirlenebilir.
- Tasarımın özelleştirilmesi: Logo tasarımın taslak olarak hazırlanmasının ardından tasarımcı ve müşteri arasında yapılan bilgi alışverişi sonucu müşteriye ya da markaya özel detayların eklenmesiyle logo son halini alır.
- Tasarımın markayla birleştirilmesi: Logo tasarımı tamamlandıktan sonra basılı ve dijital elementlere uygunlanma şekillerinin belirlenmesiyle markanın logo temeli oluşturulur.
Logo Tasarımı Nasıl Yapılır?
İlham
Günlük hayatta yaşantıda kazanılan her deneyim, tasarım yaparken ilham kaynağı olabilir. Ancak ilham gelmemesi durumunda logo tasarım ya da grafik tasarım, dijital sanatlar gibi alanlarda paylaşım yapan, büyük toplulukları barındıran siteleri ziyaret etmek faydalı olabilir.
Bilgi
Logo tasarımıyla ilgili yeterince bilgi sahibi olmayan bir tasarımcı için bu görev bir şeyler çizmekten öteye gitmez. Logo, sanatsal olduğu kadar ticari anlamı da büyük olan ve markayı bütünüyle temsil etmesi gereken önemli bir bileşendir. Bu nedenle logo neden yapılır ya da logoya neden ihtiyaç duyulur gibi konularda yeterli donanıma sahip olmak önemlidir.
Süreç
Logo tasarlama süreçleri genelde aynı gibi görünse de her tasarımcının kendi takvimi ve kişisel hızıyla bağlantılı olarak yarattığı veya takip ettiği bir süreci vardır. Bu nedenle tasarımcının kendi doğrularını ve ölçümlerini analiz ederek kendi sürecini yaratması tasarım aşamasının daha hızlı ve kolay ilerlemesini sağlayacaktır. Bu sürecin genel kısmı ise şu öğelerden oluşur:
- Tanımlama: Alınan brifin doğru ve eksiksiz biçimde algılanması.
- Araştırma: Belirtilen özelliklere ve trendlere uygun referansların araştırılması.
- Geliştirme-Tasarlama: Toplanan bilgiler ışığında logonun taslak hallerinin ortaya çıkarılması.
- Revize: Müşteriye sunulan taslak logoların revize edilmesi ve son haline getirilmesi.
- Teslim: Uygun görülen süre içinde tasarımların tamamlanıp teslim edilmesi
Fiyatlandırma
Tasarımların fiyatlandırılması tamamen öznel bir durumdur. Tasarımcının iş süreci, işin niteliği, müşterinin istekleri, kullanılan materyaller gibi değişkenlerin incelenmesi ve detaylandırılması gerekir. Logo tasarımı için tek bir fiyattan bahsetmek mümkün olmadığı gibi benzer işler isteyen her müşteriye de aynı fiyatın sunulması uygun değildir.
Logo Tasarımı Yapılırken Nelere Dikkat Edilmeli?
- Logolarda kullanılan kavramların sayısı sınırlı tutulmalıdır. Kavram sayısı arttıkça anlaşılırlık ve akılda kalıcılık azalır.
- Logo, marka hakkında bilgi vermelidir ancak uzun ve detaylı bir bilgi değil, kısa ve tanmlayıcı bilgiler seçilmelidir.
- Logo tasarlarken en fazla iki renk kullanılması alternatiflerini yaratırken ve baskı boyutunu ayarklarken logoyu daha sade ve temiz gösterecektir.
- Logolar her çeşit baskı ve kesim tekniği ile sorunsuz kullanılabilir olmalı, çok küçük ölçülerde ayrıntılar kaybolmamalı.
- Logolar Photoshop değil, Adobe Illustrator gibi bir vektör uygulamasında tasarlanmalıdır! Bunun nedeni, logonun kalitesini kaybetmeden ölçeklenebilir olması gerektiğidir. Küçük bir kartvizite veya dev bir reklam panosuna basılıp basılmadığına bakılmaksızın net olmalıdır.
- Logonuz çeşitli boyutlarda çoğaltılacaktır ve kırtasiye malzemesine sığacak şekilde bir posta pulu kadar küçük olması gerekebilir. Logo tasarımı küçültüldüğünde metin ve ince çizgilerin hala okunabilir olduğundan emin olun.
- Renkleri denemek iyi olsa da, mümkünse sınırlı bir renk paleti tutmak en iyisidir. Logo yazdırıldıktan sonra doğru renk üretimini sağlamak için kurumsal renkleri CMYK veya Pantone referanslarıyla belirtin.
Logo Tasarımında Renk Seçimi
Logo tasarlarken seçilen rengin beğeni duygusuna değil ticari anlamda artırılan itibara, verimliliğe hitap etmesi gerekir. Dolayısıyla logo için renk seçerken öncelikle sektörde en çok kullanılan renklerin araştırılması ve başarı oranlarının analiz edilmesi gerekir.
Logoda kullanılacak renk ya da renklerin sektörel uyumu sağlandıktan sonra marka, ürün ya da hizmetle olan uyumu sağlanmalıdır. Bunların dışında kişisel tercihler ve öznel beğeniler en son değerlendirmeye alınabilir.
Seçilen rengin sürekliliği ve baskı dahil her alanda sorunsuzca kullanılabilmesi için rengin Pantone kataloğundan doğrulanması gerekir.
- Mavi: Güvenilir, sakin, sade. Kurumsal renkler arasında en yaygın olarak kullanılan renk mavidir. Özellikle finans kurumları ve online şirketler tarafından sıkça kullanılır.
- Siyah: Sofistike, lüks, zarif. Genellikle belli bir kesime hitap etmeyi amaçlayan daha lüks ve ciddi alanlarda kullanılan renktir. Dikkat çekici olduğu kadar riskli bir renktir. Elit bir görünüm elde edilmek istenirken soğuk ve uzak bir imaj da çizilebilir.
- Kırmızı: Cesaret, heyecan, güç. Dikkat çekmek amacıyla yaygın olarak kullanılan bir renktir. Siyah gibi şık, beyaz gibi tanıdık ve diğer renklerden daha güçlü bir imaj yaratır.
- Sarı: İyimser, yaratıcı, sıcak. Tek başına kullanılmaktan ziyade başka bir renkle tamamlanarak ya da desteklenerek kullanılır. Sıcak ve sempatik bir ilgi uyandırarak kolaylıkla kabul görür.
- Turuncu: Enerjik, mutlu, sosyal. Kırmızı gibi dikkat çekici bir algıya sahip olmakla beraber sarının bütün özelliklerine de sahiptir. Kırmızıdan daha sıcak, sarıdan daha güçlüdür.
- Yeşil: Doğa, ferahlık, uyum. Rahatlatıcı ve çevre dostu bir renk olarak çevreci vurgusu yapmak isteyen markalar tarafından kullanılır.
- Mor: Gösterişli, gizemli, yaratıcı. Çoğunlukla gösterişli ve elit bir vurgu yapmak için kullanılan mor, çocukların ve kadınların ilgisini çeken renklerdendir.
- Pembe: Hassas, kadınsı, romantik. Kadınları simgelediği düşünülen pembe, kadınlara yönelik üretim veya hizmet yapan markaların en çok kullandığı renktir.
- Multi: Eğlence, çocuk, çok yönlü. Çok yönlü ve kapsamlı markaların tercih ettiği ikiden fazla renk barındıran logolar eğlenceli ve ilgi çekici bir yansıma taşır.
Pantone Renk Nedir? CMYK Nedir? RGB Nedir?
Pantone Limited Şirketi, 1962’de New Jersey’de kurulan boya, renk, kumaş, plastik gibi renklendirme alanında hizmet veren bir şirkettir. Dünya genelinde kabul gören global bir renk standardı bulunan şirketin Pantone Renk Kataloğu isminde renklerin değerlerinin ve elde edilme şekillerinin belirlendiği bir sistemi vardır. Logo tasarımı çalışmalarında da kullanılan Pantone Eşleştirme Sistemi (PMS), baskı sürekliliğini ve standardını sağlamak için eşsiz renkleri ve renklerin değerlerini belirtir.
Cyan (cam göbeği, açık mavi), Magenta (eflatun), Yellow (sarı), Key (siyah) renklerinin baş harflerinden oluşan CMYK işlemi, dört renkteki mürekkebi kullanarak renk yazdırma yöntemidir. Dünyadaki basılı malzemelerin çoğu bu yöntemle üretilir ve CMYK kullanılarak çoğaltılabilen özel bir Pantone renk alt kümesi bulunur. Bir markanın kurumsal kimlik kılavuzunda CMYK renk karşılıklarına da yer verilir.
Pantone sisteminde metalik ve flüoresanlar gibi birçok özel renk de üretilir.
Ekran-temelli ortamlarda ise renkler RGB (kırmızı, yeşil, mavi) sisteminde gösterilir. Işığın yansımasını temel alan bu renk sistemi, doğadaki tüm renklerin kodlarını bu üç temel rengi referans alarak belirler. RGB sisteminde her renk %100 oranında karışıtırıldığında beyaz, %0 oranında karıştırıldığında siyah elde edilir.
Logo tasarımınız, hedef kitlenizin markanız ile ne gibi bir ilişki kurduğunu, kim olduğunuzu fark etmelerini ve hatırlamalarını sağlar. Logonuz, kurumsal kimliğinizin en önemli parçalarından biridir; bu nedenle şirketiniz için doğru olan tasarımı bulmak oldukça zor olabilir. Logo tasarımınızın, görsel olarak hem dikkat çekici hem de anlaşılabilir bir yalınlıkta olması gereklidir. Sadece bu da değil, aynı zamanda şirketinizi rakiplerden ayıran ve “eşsiz” olan bir logo tasarımı olmalı.
Logo tasarımında kullanılabilecek çok sayıda rengin, formun ve fontun arasından hangisinin sizin sektörünüze ve şirketinize uygun olacağını bilmeniz elbette önemlidir. Sadece logo tasarlamanıza değil, etkileyici ve akılda kalıcı bir logoya da sahip olmanıza yardımcı olacak ipuçlarını aşağıdan inceleyebilirsiniz:
Logonuz Vermek İstediğiniz Mesajı Anlatsın
Markanız neyi temsil ediyor? Resmi misiniz yoksa samimi bir yaklaşıma mı sahipsiniz? Markanızın erkeksi mi yoksa dişil bir hissi mi var? Belki genel bir hedef kitleniz var veya daha spesifik bir nişe hitap ediyorsunuz. Markanızın temsil ettiği her ne olursa olsun, şirket logonuzun mesajını doğru bir şekilde ilettiğinden ve temsil ettiğinden emin olmanız önemlidir.
* Küçük bir ipucu: Rakiplerinize bakın. Bu sadece sizin ilerlediğiniz hissi ayırt etmenize yardımcı olmayacak, aynı zamanda aralarında nasıl duracağınızı anlamanıza da yardımcı olacaktır.
Logonuz Sade Bir Tasarıma Sahip Olsun
Vermek istediğiniz mesajı daha net ifade etmek istiyorsanız, logo tasarımınızın basit ve sade olması gerektiğini bilmeniz gerekiyor. Ama “basit ve sade” tam olarak ne anlama geliyor? Şirketinizin logo tasarımı, süslü tasarım hayallerinizi gerçeğe dönüştüreceğiniz bir öğe olmamalı; başarılı logo tasarımlarında karmaşık grafikler kullanılmaz. Unutmayın, sadece fark edilmeniz ve hatırlanmanız gerekir.
Logonuzu amacınıza uygun olmalı. Logo tasarımınız, şirketiniz tarafından sağlanan her bir hizmeti anlatmak zorunda değil. Logo tasarımınızın şirketinizin sağladığı ana hizmete odaklanması, daha sade bir tasarımın oluşmasına yardımcı olacaktır.
Seçeceğiniz Renkler Sektörünüze Uygun Olsun
Renk sadece bir kişinin bilinçaltındaki tepkileri tetiklemekle kalmaz, aynı zamanda her bireye bağlı olarak farklı algılanır. Bu yüzden marka olarak nasıl algılamak istediğinizi bilmek kesinlikle çok önemlidir. Bunu bilmek, hedef kitlenizin tercihlerine hitap etmenizi sağlayacaktır. Örneğin, yeşil ve mavi gibi renkler dinginlik hissi verirken, kırmızı veya turuncu gibi daha sıcak renkler ise cesur veya kendinden emin bir ifadeye sahiptir.
* Küçük bir ipucu daha: Kullanacağınız renk sayısı konusunda dikkatli olun. Logo tasarımının içinde barındırdığı renk sayısı 2 veya 3’ü aşmamalıdır.
Markanızı Temsil Edecek Tipografiyi Seçin
Farklı tipografilerin tıpkı farklı renkler gibi yaydığı hisler ve enerjiler farklıdır. Logo tasarımınızda kullanacağınız fontu, mutlaka markanızın temsil ettiği duruşa göre seçmeniz gerekir.
Örneğin, yuvarlak hatlardan oluşan sans-serif grubundan seçeceğiniz bir font daha eğlenceli ve samimi bir his uyandırır. Bu font grubu muhtemelen bir tıbbi uygulama ya da bir hukuk bürosu için uygun olmayabilir. Doğru yazı tipi, kitlenize markanızın mesajıyla ilgili bir fikir verecektir, bu yüzden dikkatli bir şekilde seçtiğinizden emin olmalısınız.
Logonuz Farklı Kullanım Alanları İçin de Uygun Olsun
Logonuzu tasarlarken, sonsuza dek ekranınızda yaşamayacağını unutmayın. Bir broşürde, bir web sayfasının üst köşesinde veya tabelada; gözünüze hala iyi görünüyor mu? Ölçeklenebilirlik ve farklı arka planlara uyarlanabilirlik, göz önünde bulundurmanız gereken şeylerdir. Karmaşık tasarımlar, farklı arka planlara ve farklı alanlara uygun olmayacaktır.